Sosyal medya hesabımızı yönetirken, karşılaştığımız en büyük direnç; eleştiriler, rakipler veya sürekli değişen algoritmalar değildir.
En büyük direnç bizden gelir ve içimizdeki hevesi bize karşı kullanır.
Adı “gerçek dışı beklentilerdir.”
Başarılı örneklere bakar ve onları taklit edersek başarılı olacağımıza inanırız:
“o videoyu ben de çekerim.”
“o görseli ben de hazırlarım.”
“o pozu ben de veririm.”
“o tuz hareketini ben de yaparım.”
Beklediğimiz sıçramayı yapamadığımızda moralimiz bozulur.
İçimizdeki direnç her geçen gün büyür.
Ve sonunda bırakırız.
Sosyal medya mezarlığı kendilerinin hızlıca vazgeçilmez olacağına inanan sabırsız hesaplarla doludur.
Oysa işi bilen kişi, başarının ve memnuniyetin gecikmeli olarak geleceğini bilir.
İşi bilen kişi, planlamasını gerçek dışı beklentiler üzerine kurmaz.
Bir sıçramaya umut bağlamaz.
Bu yolculuğun uzun soluklu ve güç bir yolculuk olacağını başından kabul eder.
Coelho’nun Simyacı’da söylediği gibi; çobanın öğrendiği ilk erdemdir sabır.
İşi bilen kişi, en büyük zırhının sabır olacağını bilir.
Bir yetenektir sabır. İnsan öğrenebilir.
Ama “bekleyebilme yeteneği” değildir.
Beklerken doğruları yapabilme yeteneğidir.
Doğru plana sadık kalın.
Başarı arkanızdan gelecektir.